I met him in the street.
- Onunla caddede karşılaştım.
The pharmacy is on Fresno Street.
- Eczane, Fresno Caddesi'nde.
I'd like to get off at Fifth Avenue.
- Beşinci caddede inmek istiyorum.
My business address is 465 Fifth Avenue.
- İş adresim 465 Beşinci Caddedir.
She helped the old man cross the road.
- O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
This sidewalk is a lot narrower than the one across the road.
- Bu kaldırım caddenin karşısındakinden daha dar.
Tom was the driver of the car that crashed into the supermarket on Park Street.
- Park Caddesinde süpermarkete çarpan arabanın sürücüsü Tom'du.
I swept the driveway for you.
- Senin için evle cadde arasındaki yolu süpürdüm.
A lot of people went by on the main street.
- Ana caddeden bir sürü insan geçti.
That is the main street of this city.
- Şurası, bu şehrin ana caddesidir.