Öğretmen tarafından bana bazı sorular soruldu.
- Some questions were asked me by the teacher.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Bu arada, keman çalar mısın?
- By the way, do you play the violin?
Bu arada, Mary'nin işinden ayrıldığını duydun mu?
- By the way, did you hear that Mary quit her job?
Sırası gelmişken, dün gece neredeydin?
- By the way, where were you last night?
Oh, sırası gelmişken: başarın için tebrikler!
- Oh, by the way: Congratulations on your success!
Ken yıl sonuna kadar erkek kardeşinin elbiselerine sığacaktır.
- Ken will grow into his brother's clothes by the end of the year.
Günün sonuna kadar cevabına ihtiyacım var.
- I need your answer by the end of the day.
Söz açılmışken, iyi bir cümle
- It's a good sentence, by the way.
Söz açılmışken, bugün 8 haziran- karımın doğum günü
- By the way, today is the 8th of June — my wife's birthday.
Aklıma gelmişken, hiç Hokkaido'ya gittin mi?
- By the way, have you ever been to Hokkaido?
Aklıma gelmişken , sen hiç Avrupaya gittin mi?
- By the way, have you ever been to Europe?
Patron sekreterine hafta sonuna kadar iyi bir fikirle gelmesini söyledi.
- The boss told his secretary to come up with a good idea by the end of the week.
Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
- You will have guessed its meaning by the end of the chapter.
By the time I reach the age of sixty-five, I will have worked for more than forty.
I'll be an old man by the time you finish!.
I had counted on a life-lease of the profits, whereas I only received those of a few short years. But this is by the way.