buzağı

listen to the pronunciation of buzağı
التركية - الإنجليزية
{i} calf

The calf should be separated from its mother. - Buzağının, annesinden ayrılması gerekir.

The cow gave birth to a calf with two heads. - İnek, çift başlı bir buzağı doğurdu.

fawn
unweaned calf
calf, fawn
veal
(Gıda) kid
heifer
buzağı derisi
boxcalf
buzağı doğurmak
to calve
buzağılar
calves

Some good cows have bad calves. - Bazı iyi ineklerin kötü buzağıları vardır.

Tom castrated the calves. - Tom buzağıları hadım etti.

öküz altında buzağı aramak
to smell a rat (to be suspicious of a situation)
öküz altında buzağı aramak
(Atasözü) When someone shows unnecessary amount of suspicion for an action

Do not search for a calf under an ox.

sahipsiz buzağı
maverick
öküzün altında buzağı aramak
1. to try to account for what one is doing with ridiculous excuses. 2. to bark up the wrong tree
التركية - التركية
Sütten kesilmiş sığır yavrusu
Küçük dana
Sütten kesilmemiş sığır yavrusu: "Her tarafta buzağılar, köpekler ve tavuklar dolaşıyor."- R. H. Karay
Sütten kesilmemiş sığır yavrusu
(Osmanlı Dönemi) FEZR
(Osmanlı Dönemi) BÜRGUR
öküz altında buzağı aramak
(Atasözü) gereksiz şüphe duymakolmayacak bir işe girişmekfesat düşünmek
الإنجليزية - التركية

تعريف buzağı في الإنجليزية التركية القاموس.

öküz altında buzağı aranmaz
(Atasözü) bkz: öküz altında buzağı aramak
buzağı
المفضلات