التركية - الإنجليزية
تعريف buyur في التركية الإنجليزية القاموس.
- here you are
- come again?
- pardon?
- I beg your pardon
- a) there you are b) come again, pardon, pardon me, excuse me
- excuse me?
- there you are!
- pardon
- buyur burdan yak
- (deyim) another country heard from
- buyur!
- go ahead!
- buyur buradan yak
- (Konuşma Dili) how about that
- buyur etmek
- ask smb. in
- buyur etmek
- to show sb in
- buyur etmek
- 1. to invite (someone) into (one's home, a room, etc.). 2. to invite (someone) to (a table spread with food)
- Buyur!
- Go ahead
May I use your pencil? Sure go ahead.
-Sizin kaleminizi kullanabilir miyim? Tabii, buyurun.
Let's go ahead and eat.
-Önden buyuralım ve yiyelim.
- başını eğerek buyur etmek
- bow in
- içeriye buyur etmek
- to show sb in
- tembele iş buyur/buyurursan sana akıl öğretsin/öğretir
- (Atasözü) If you ask a lazy person to do something, all you'll get in return is unwanted advice: either he'll tell you that you're asking him to do something unnecessary, or he'll say that you ought to think of doing it in a different way
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف buyur في التركية التركية القاموس.
- Buyurun" anlamında bir seslenme sözü
- Buyurun anlamında bir hitap sözü
- Söyleyiniz, emrediniz
- Anlamadım, sözünüzü tekrarlayınız