buying or experiencing a product, service or activity for the first time

listen to the pronunciation of buying or experiencing a product, service or activity for the first time
الإنجليزية - التركية

تعريف buying or experiencing a product, service or activity for the first time في الإنجليزية التركية القاموس.

trial
duruşma

Duruşma için ABD'ye götürüldü. - He was taken to the United States for trial.

Duruşma günden güne devam etti. - The trial went on day after day.

trial
yargılama

Bu bir yargılama değil bir duruşmadır. - This is a hearing, not a trial.

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

trial
{i} deneme

Deneme beş gün sürdü. - The trial lasted five days.

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
{i} dert
trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
(Ticaret) mahkemede duruşma
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
trial
denenme
trial
(isim) dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial
duruşma, yargılama, muhakeme
trial
(sıfat) mahkeme, deneme, duruşma
الإنجليزية - الإنجليزية
trial
buying or experiencing a product, service or activity for the first time

    الواصلة

    buy·ing or ex·pe·ri·en·cing a product, ser·vice or ac·ti·vi·ty for the first time

    النطق

المفضلات