تعريف bunun في التركية الإنجليزية القاموس.
- of this
We will take care of this for you.
- Sizin için bununla ilgileneceğiz.
Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
- Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
- to this
In relation to this, I am to blame.
- Bununla ilgili olarak, ben suçlu değilim.
If there's more to this than meets the eye, I hope you'll tell me.
- Bunun için görünenden daha fazlası varsa, umarım bana söylersin.
- bu
- this
- bunun yerine
- instead
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
My child cannot say Kinpira style sauteed Gobo, he always says Pinkira style sauteed Bogo instead.
- Çocuğum Kinpira style sauteed Gobo diyemiyor, her zaman bunun yerine Pinkira style sauteed Bogo diyor.
- bunun altında
- hereunder
- bunun anlamı nedir
- what does it mean
- bunun da ötesinde
- what is more
The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
- Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
He is a great statesman, and what is more a great scholar.
- O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
- bunun dışında
- apart from that/this
- bunun gibi
- such like
- bunun gibi
- soaring
- bunun için
- because of this
- bunun için
- ad hoc
- bunun için
- for this
We cannot praise him highly enough for this.
- Bunun için onu ne kadar övsek azdır.
I will accept full responsibility for this.
- Bunun için tüm sorumluluğu kabul edeceğim.
- bunun için
- so then
- bunun kopyası
- (Bilgisayar) copy of
- bunun nedeni
- the reason is that
- bunun sonucu olarak
- as a consequence
- bunun sonucunda
- so
- bunun sonucunda
- hereat
- bunun yanı sıra
- besides
- bunun yanında
- besides
Besides that, unemployment is increasing.
- Bunun yanında işşizlik artıyor.
- bunun yanısıra
- on the other hand
- bunun yerine
- instead of this
- bunun üstüne
- then
- bunun üzerine
- with that
We can't help Tom with that.
- Bunun üzerine Tom'a yardım edemeyiz.
- bunun üzerine
- hereon
- bunun üzerine
- then
- bunun üzerine
- so
- bunun sonucu olarak
- As a result of this/that
- bunun sonucunda
- As a result of this/that
- bunun yanında
- besides this
- bunun yanısıra
- besides
- bunun yanısıra
- besides this
- bunun yanısıra
- apart from
- bunun yanısıra
- in addition to
- bunun burası
- (Konuşma Dili) here, this spot
- bunun dışında
- for the rest
- bunun dışında
- otherwise
The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.
- Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı.
Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.
- Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın.
- bunun dışında
- other than this
- bunun gibi
- similarly
- bunun gibi
- suchlike
- bunun gibi bir şey
- something like that
- bunun gibi bir şey var mı
- Do you have one like this
- bunun için
- therefore
- bunun için
- hence
- bunun için
- thus
- bunun için because of this
- for this reason, therefore
- bunun için daha önceden bir tedavi gördünüz mü
- Have you previously been treated for it
- bunun için değer biçer misiniz
- Could you please give me an appraisal for this
- bunun için piliniz var mı
- Do you have a battery for this
- bunun için sertifika var mı
- Is there a certificate for it
- bunun için yedek parçanız var mı
- Do you have replacement parts for this
- bunun içinde
- herein
- bunun karşılığında
- (Konuşma Dili) over against
- bunun konu ile ilgisi yok
- that's neither here nor there
- bunun nesi var?
- (Konuşma Dili) what's wrong with him/her?
- bunun olması normal
- (deyim) par for the course
- bunun sonucu dur
- it all adds up to this
- bunun sonucu olarak
- hence
- bunun sonucu olarak
- therewith
- bunun sonucu olarak
- thereupon
- bunun yıkanmasını istiyorum
- phr
- bunun ötesinde
- further to that
- bunun ötesinde
- for the rest
- bunun üzerine
- therewith
- bunun üzerine
- whereupon
- bunun üzerine
- hereupon
- bunun üzerine
- upon this
- bunun üzerine
- thereupon
Thereupon he let the cat out of the bag.
- Bunun üzerine baklayı ağzından çıkardı.
- bunun üzerine
- thereon
- bunun üzerine baş harflerimi yazdırmak istiyorum
- I want my initials on this
- bunun üzerine ismimi yazdırmak istiyorum
- I want my name on this
- bunun üzerine soyadımı yazdırmak istiyorum
- I want my surname on this
- bunun üzerine then, so
- (...dan)
- bu
- present
- bu
- quod
- bu
- dies
- bunun için
- adhoc
- bunun yanında
- (Konuşma Dili) not to mention
- bu
- so
- bunun için
- so
- bunun dışında
- apart from that
- bu
- such
- bu
- this one
- bunun gibi
- as such
- bunun gibi
- like that
I wanna find something like that.
- Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
- Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
- bunun gibi
- like this
I cannot add a sentence like this to Tatoeba.
- Tatoeba'ya bunun gibi bir cümle ekleyemem.
Have you ever seen anything like this?
- Hiç bunun gibi bir şey gördün mü?
- bunun için
- ergo
- bunun yanında
- furthermore
- bunun üzerine
- hereat
- Bunun için
- that for
- Bunun için
- that to
- bunun dışında
- out of this
- bunun gibi
- in such a manner
- bunun için
- in which
Farmers depend on meteorologists in which accurateforecasts assist in successful agriculturalplanning.
- bunun nedeni
- the underlying reason is that
- bunun sonucunda
- for the reason that
- bunun ötesinde
- beyond that
- ve bunun gibi
- and such
- bu
- bundle
- bunun üzerine
- whereat
- ki bunun
- whereof
- sırf bunun için
- ipso facto
- ve bunun gibi
- etceteras
- özellikle bunun için
- ad hoc