bulundurma

listen to the pronunciation of bulundurma
التركية - الإنجليزية
(Ticaret) hold
purveyance
bulundurmak
stock
bulundurmak
have in stock
bulundurmak
have present
bulundurmak
purvey
bulundurmak
provide
bulundurmak
(Tekstil) handle
elde bulundurma
(Latin) detentio
elinde bulundurma
(Ticaret) possession
bulun
stay on
bulun
reside in
bulundurmak
carry
bulundurmak
keep
bulundurmak
bear
elinde bulundurma
to retain
bulundurmak
carry; stock
bulundurmak
to have or keep (something) available, at hand, or in stock: Cebinde her zaman kitap bulundurur. He always has a book in his pocket
bulundurmak
to keep, maintain (someone) in (a specified place): O mafya babası yanında sürekli iki goril bulunduruyor. That mafia chief always keeps two goons at his side
bulundurmak
to provide, to have present, to have in stock
bulundurmak
keep handy
fiilen elinde bulundurma
(Ticaret) possession in deed
التركية - التركية
Bulundurmak işi
bulun
Ot yığını
bulundurmak
Eksik etmemek
bulundurmak
Eksik etmemek: "Her milletten alıcı için her şey bulundururlar orada."- T. Dursun K
bulundurmak
Var olmasını, hazır bulunmasını sağlamak
bulundurma
المفضلات