We couldn't find out her whereabouts. - Onun bulunduğu yeri bulamadık.
We couldn't find out her whereabouts.
Onun bulunduğu yeri bulamadık.
Dan lied about his whereabouts. - Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi.
Dan lied about his whereabouts.
Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi.