bulk; magnitude; body; size

listen to the pronunciation of bulk; magnitude; body; size
الإنجليزية - التركية

تعريف bulk; magnitude; body; size في الإنجليزية التركية القاموس.

mass
{i} fiz. kütle
mass
kümelenmek
mass
çoğunluk
mass
kudas
mass
avam
mass
yoğun
mass
kütle

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı. - Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.

mass
(Askeri) (CONCENTRATION) TOPLU DÜZEN: Birliklerin normalden daha az aralık ve mesafelerle tertiplendikleri düzen. Buna (mass formation) da denir
mass
seri

Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü. - Mass production reduced the price of many goods.

mass
{f} toplan

On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı. - Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.

mass
toptan
mass
(Askeri) TOPLU DÜZEN: Birliklerin normalden daha az aralık ve mesafelerle tertiplendikleri düzen
mass
{i} bu ayine özgü müzik
mass
(Askeri) Yığınak
mass
High Mass bu ayinin müzikli ve eksiksiz merasimi
mass
{i} kütle, kitle, parça, yığın, küme
mass
{f} toplamak
mass
kitle,v.toplan: n.kütle
mass
(Tıp) Kitle, massa, herhangi bir cisimde bulunan madde miktarı
mass
Black Mass ölüler için yapılan ayin
الإنجليزية - الإنجليزية
mass