Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
Kyoto'da hem eski hem de modern yapıları görebilirsiniz.
- In Kyoto, you can see both old and modern buildings.
Şehrin 1940'larda yapılmış çok katlı yapıları çökme tehlikesindeler.
- The city's multi-story buildings built in the 1940's are in danger of collapse.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
köprü inşaatı için fiyat verilmişti.
- Bids were invited for building the bridge.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- We came here to build a new town.
İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
- The fire had spread to the next building before the firemen came.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Yeni bir ev inşa etmek bir sürü paraya mâl olur.
- Building a new house cost a lot of money.
Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
- These tools are used for building a house.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
Onu yapmak yıllarımı aldı.
- It took many years to build it.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
- The new president wants to build up the army.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Tom şimdi yaşadığım aynı apartman dairesinde yaşardı.
- Tom used to live in the same apartment building as I do now.
Benim apartmanımda köpeklere izin verilmez.
- Dogs aren't allowed in my apartment building.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.
- The children are building sand castles on the beach.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Yeni bir okul binası yapım aşamasında.
- A new school building is under construction.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Bu binaların müteahhiti bilinmiyor.
- The builder of those houses is unknown.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
Rugby players are of sturdy build.
... So, rockets, the motion of planets, and even buildings in Manhattan, all of them owe their ...
... 3D buildings I talked about, and also terrain ...