Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
Onlar dünyadaki en güzel yapılarından birini inşa etmek istediler.
- They wanted to build one of the most beautiful buildings in the world.
Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.
- Rome has a lot of ancient buildings.
Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.
- After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onlar yeni binada çalışmaktalar.
- They have been working on the new building.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
O mimar çok modern evler inşa ediyor.
- That architect builds very modern houses.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Yeni bir ev inşa etmek bir sürü paraya mâl olur.
- Building a new house cost a lot of money.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
Bu bina taştan yapılmıştır.
- This building is made of stone.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Tom mümkün olduğu kadar Mary'nin apartmanına yakın parketti.
- Tom parked as close to Mary's apartment building as he could.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
- Tom lives on the third floor of this apartment building.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
- Many years have been spent in building the tower.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Yeni bir okul binası yapım aşamasında.
- A new school building is under construction.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
İnsan zihnini ve insan davranışlarını inceleyen psikoloji gözlem ve deneylerle bilgi oluşturur.
- Psychology, which studies the human mind and human behavior, builds knowledge by observation and experiments.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Sanırım evimizi yapmayı bitirmek bir yıldan daha fazla alacaktır.
- I think it'll take more than a year to finish building our house.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
Babam bir yapı ustasıdır.
- My father is a master builder.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Bu binaların müteahhiti bilinmiyor.
- The builder of those houses is unknown.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
Rugby players are of sturdy build.
... I can see all the beautiful 3D buildings, which we also saw ...
... 3D buildings I talked about, and also terrain ...