building excellent schools together

listen to the pronunciation of building excellent schools together
الإنجليزية - التركية

تعريف building excellent schools together في الإنجليزية التركية القاموس.

best
{i} en iyisi

İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir. - Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.

Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım. - I'll do my best on the test.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor. - Tom does the best he can.

Sadece yapabileceğinin en iyisini yap. - Just do the best you can.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun? - Which of the composers do you like best?

En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun. - Take the one you like best, whichever it is.

best
{s} en iyi

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar. - Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.

Babana en iyi dileklerimle. - Best regards to your father.

best
en iyi şekilde

Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim. - I translated the poem the best I could.

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job to the best of his ability.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to get in touch with you?

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I will do my best to pass the examination.

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
best
building excellent schools together

    الواصلة

    build·ing ex·cel·lent Schools to·geth·er

    التركية النطق

    bîldîng eksılınt skulz tıgedhır

    النطق

    /ˈbəldəɴɢ ˈeksələnt ˈsko͞olz təˈgeᴛʜər/ /ˈbɪldɪŋ ˈɛksələnt ˈskuːlz təˈɡɛðɜr/
المفضلات