التركية - الإنجليزية
تعريف budanabilir في التركية الإنجليزية القاموس.
- trimmable
- buda
- cut back
- buda
- {f} prune
Tell Tom that I'll prune the trees.
-Tom'a ağaçları budayacağımı söyle.
I can't prune this tree. It's too tall.
-Bu ağacı budayamam. O çok yüksek.
- buda
- cutback
- buda
- {f} lop
- buda
- {f} pruning
Tell her that I am pruning the trees.
-Ona ağaçları budadığımı söyle.
Tell Tom that I'm pruning the trees.
-Tom'a ağaçları budadığımı söyle.
- Buda
- {i} Buddha
There is no God and no Buddha.
-Tanrı ve Buda yoktur.
If you meet the Buddha on the road, kill him.
-Buda'ya yolda rastlarsan onu öldür.
- buda
- spiritual teacher
- buda
- person who has reached full enlightenment
- buda
- pollard
- buda
- truncate