budama

listen to the pronunciation of budama
التركية - الإنجليزية
pruning
(Tarım) prunning
(Tarım) cutting
truncation
budamak
prune
budama bıçağı
paring knife
budama bıçağı
pruning knife
budama bıçağı
billhook
budama bıçkısı
pruning hook
budama makası
pruning shears
budama makası
pruning-shears
budama makası
pair of secateurs
budama makası
pair of hedge shears
budama makası
secateurs
budama makası
hedge shears
budama makası pruning shears, Brit
secateurs
budama sanatı
topiary
budamak
truncate
budamak
(Tarım) prune trees
buda
cut back
buda
{f} prune

I can't prune this tree. It's too tall. - Bu ağacı budayamam. O çok yüksek.

You need to prune the roses. - Gülleri budaman gerekiyor.

buda
cutback
buda
{f} lop
buda
{f} pruning

Tell Tom that I'm pruning the trees. - Tom'a ağaçları budadığımı söyle.

Tell her that I am pruning the trees. - Ona ağaçları budadığımı söyle.

budamak
detruncate
budamak
trim
budamak
{f} amputate
Buda
{i} Buddha

There is no God and no Buddha. - Tanrı ve Buda yoktur.

There is neither God nor Buddha. - Ne Tanrı ne de Buda vardır.

ağaç budama sanatı
topiary
buda
spiritual teacher
buda
person who has reached full enlightenment
buda
pollard
buda
truncate
budamak
prune away
budamak
to prune, to trim, to lop, to cut sth back
budamak
nip off
budamak
lop
budamak
chip
budamak
chop off
budamak
pollard
budamak
prune off
budamak
poll
budamak
cut
budamak
to prune, trim; to lop off
budamak
pare
budamak
nip
budamak
cut back
budamak
sprig
budamak
trash
suni budama
(Tarım) artificial pruning
التركية - التركية
Güreşte bir oyun
Budamak işi
Budamak
dallamak
budamak
Güreşte rakibinin ayaklarını bir ayak oyunu veya vuruşu ile yerden kesmek
budamak
Rakibinin ayaklarını bir ayak oyunu veya vuruşu ile yerden kesmek
budamak
Bir şeyi eksiltmek, azaltmak
budamak
Daha çok ürün almak veya düzgün bir biçim vermek amacıyla ağaç, asma gibi bitkilerin dallarını kesmek, dallarını kısaltmak
budamak
Yeni filiz sürmesi için bir bitkinin dallarını kesmek
budama
المفضلات