That's enough for today!
- Bugünlük bu kadar yeter.
That's enough. I don't want any more.
- Bu kadarı yeter. Ben artık istemiyorum.
She'd never been this frightened before.
- O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı.
Never be this late again.
- Asla tekrar bu kadar geç kalma.
That's it. I've done all I can do.
- Bu kadar. Elimden gelen her şeyi yaptım.
I believe that's it for now.
- Şimdilik bu kadar olduğuna inanıyorum.
I wish we didn't have so many problems.
- Keşke bu kadar çok sorunumuz olmasa.
I'm happy to see so many friendly faces.
- Bu kadar çok dost yüzler görmekten mutluyum.
I didn't expect such a nice present from you.
- Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.
Stop being such dolts.
- Bu kadar aptal olmayı bırak.
How did you get that much money?
- Bu kadar çok parayı nasıl kazandın?
I know that much myself.
- Kendimi bu kadar tanıyorum.
Have you ever sweated this much?
- Hiç bu kadar çok terledin mi?
I never knew swimming could be this much fun.
- Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
Don't make so much noise.
- Bu kadar gürültü yapmayın.
I wish my leg didn't hurt so much.
- Keşke bacağım bu kadar çok acımasa.