Başını onun göğsüne yasladı.
- Sie legte ihren Kopf auf seine Brust.
Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
- Tom didn't mind that Mary had small breasts.
Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.
- She has small breasts, but I don't mind.
Meme kanseri bir hastalıktır.
- Breast cancer is a disease.
Mary meme kanserinden öldü.
- Mary died of breast cancer.
Göğüs kanseri için bir test yaptırmak istiyorum.
- I'd like to have a test for breast cancer.
2005, müzik sektörü için kötü bir yıldı. Çünkü Kylie Minogue meme kanserine yakalandı.
- 2005 was a bad year for music sector. Because Kylie Minogue caught breast cancer.