Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
- I have to wash my hands and brush my teeth.
Dişlerimi fırçalamak isterim.
- I'd like to brush my teeth.
Yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.
- I brush my teeth after eating.
Taro,git dişlerini fırçala.
- Taro, go brush your teeth.
Yemek yedikten sonra her zaman dişlerimi fırçalamam.
- I don't always brush my teeth after I eat.
Yemeklerden sonra dişlerimi fırçalamayı kural haline getirdim.
- I make it a rule to brush my teeth after meals.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
Brush your hair.
Brush the paint onto the walls.
Maybe you will find a love that you discover accidentally, who falls against you gently as a pickpocket brushes your thigh.
She gave her hair a quick brush.
Brush your teeth.
Brush the flour off your clothes.