O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Kaşı terden dolayı boncuk boncuk olmuştu.
- Her brow was beaded with perspiration.
O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Yaşlı kadın kaşlarını çattı.
- The old woman knitted her brows.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
- The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
Tom eğildi ve kızının alınını öptü.
- Tom leaned over and kissed his daughter's forehead.
O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Yaşlı kadın kaşlarını çattı.
- The old woman knitted her brows.
By the sweat of your brow you will eat your food until you return to the ground, since from it you were taken; for dust you are and to dust you will return..