Düşük maliyetle broşür hazırladık.
- We made brochures at small cost.
Tom broşürleri Mary'ye uzattı.
- Tom handed Mary the brochures.
Bu broşürlere baktınız mı?
- Have you looked at these brochures?
Bana sizin ülkenizden bazı seyahat broşürleri verir misin?
- Would you give me some travel brochures from your country?