İngiliz askerleri dinlendi.
- The British soldiers rested.
O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.
- He's a British citizen, but he lives in India.
Büyük kız Britanyalı olmak istiyor.
- The older daughter wants to be British.
Britanyalı göçmenler standart İngilizce konuşmadılar.
- British immigrants didn't speak standard English.