الإنجليزية - التركية
تعريف bring back to the point of departure في الإنجليزية التركية القاموس.
- return
- {f} dönmek
O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.
-He left the Mexican capital to return to Texas.
Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
-I must return home within a week.
- return
- {f} iade etmek
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
-I have to return this book to the library today.
Bir araba iade etmek istiyorum.
-I'd like to return a car.
- bring back
- (Dilbilim) geri dönmek
- bring back
- (Dilbilim) akla getirmek
- bring back
- (deyim) ayıltmak
- return
- geri gönderme
- return
- (Ticaret) geri çevirme
O onun aşkını geri çevirmedi.
-He did not return her love.
- bring back
- geri getirmek
Ne kadar çok yemek yersen o kadar az geri getirmek zorunda kalırız. Bu yüzden istediğin kadar çok ye!
-The more food you eat, the less we have to bring back. So eat as much as you want!
- bring back
- hatırlatmak
- bring back
- geri getir
Bir sürü yiyecek geri getireceğim.
-I will bring back a lot of food.
S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?
-Can S. Jobs bring back the magic to Disney?
- bring back
- geri götürmek
- return
- {i} seçim sonucu
- return
- {i} tazminat
- return
- {f} nüksetmek
- return
- {i} bülten
- return
- dönüş, dönmek dön
- return
- {f} misilleme yapmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف bring back to the point of departure في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- take back
- bring back
- return
bring back to the point of departure
الواصلة
bring back to the point of de·par·tureالتركية النطق
brîng bäk tı dhi poynt ıv dîpärçırالنطق
/ˈbrəɴɢ ˈbak tə ᴛʜē ˈpoint əv dəˈpärʧər/ /ˈbrɪŋ ˈbæk tə ðiː ˈpɔɪnt əv dɪˈpɑːrʧɜr/
Resimler
السابق
المفضلات