Pinokyo, tek başına olmasına rağmen, kendini cesurca korudu.
- Pinocchio, although alone, defended himself bravely.
Asker cesurca davrandı.
- The soldier acted bravely.
Güvenli bir mesafeden cesur olmak kolaydır.
- It is easy to be brave from a safe distance.
Onlar onu güçlü bir erkeğin cesur hareketi olarak gördüler.
- They saw it as the brave act of a strong man.
Tom cesur ve yiğittir.
- Tom is brave and courageous.
Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
- Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
Kahramanlık büyük bir erdemdir.
- Bravery is a great virtue.
After braving tricks on the high-dive, he braved a jump off the first diving platform.