الإنجليزية - التركية
تعريف branched lighting fixture; often ornate; hangs from the ceiling في الإنجليزية التركية القاموس.
- chandelier
- avize
Bir kristal avize masanın üzerinde asılıydı.
-A crystal chandelier was hanging over the table.
Tavandan sarkan güzel bir avize vardı.
-There was a beautiful chandelier hanging from the ceiling.
- chandelier
- (isim) avize
- chandelier
- şamdan
- pendant
- {i} pandantif
- pendant
- {i} asılı şey
- pendant
- {i} pandantif; küpe ucundaki süs
- pendant
- {s} sarkık
- pendant
- {s} sallantılı
- pendant
- {i} ilave
- pendant
- (Askeri) kamçı
- chandelier
- çilçırak
- pendant
- asılı
- pendant
- {s} tamamlanmamış
- pendant
- (isim) kolye, asılı şey, pandantif, sallantılı süs (kolye vb.), ilave, benzer olan şey
- pendant
- (sıfat) asılı, sarkık, sarkan, sallantılı, askıda, tamamlanmamış
- pendant
- sallantılı küpenin ucundaki süs
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف branched lighting fixture; often ornate; hangs from the ceiling في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pendant
- chandelier
branched lighting fixture; often ornate; hangs from the ceiling
الواصلة
branched light·ing fixture; of·ten ornate; hangs from the ceil·ingالنطق
Resimler
المفضلات