Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.
- The match was stopped due to a thunderstorm.
İçeriye giren bayan ve köpeği kapıda görevli tarafından durduruldu.
- The lady and her dog that were entering at the gate were stopped by the gatekeeper.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. A new battery is needed.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. It needs a new battery.