İçeriye giren bayan ve köpeği kapıda görevli tarafından durduruldu.
- The lady and her dog that were entering at the gate were stopped by the gatekeeper.
Üçüncü çeyrekte oynamak için üç dakika kaldığı için, yıldırımdan dolayı oyun durduruldu.
- With five minutes left to play in the third quarter, the game was stopped because of lightning.
Saatim durmuştu, bu yüzden saati bilmiyordum.
- My watch stopped, so I didn't know the time.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. A new battery is needed.