Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.
- I forwarded the message I got from Tom to Mary.
Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
- I forwarded the schedule you sent me to Tom.
Tom kimin terfi ettirilmesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom couldn't decide who should get promoted.
Teknik bilgi eksikliği, onun terfi ettirilmesini engelledi.
- His lack of technical knowledge kept him from being promoted.