التركية - الإنجليزية
تعريف bozukluğu في التركية الإنجليزية القاموس.
- distor
- bozukluk
- {i} defect
- bozukluk
- {i} failure
- bozukluğu düzeltme
- antialiasing
- bozukluk
- disturbance
- bozukluk
- coin
- bozukluk
- {i} distortion
- beslenme bozukluğu
- malnutrition
- bozukluk
- decomposition
- bozukluk
- {i} deformity
- ahlak bozukluğu
- demoralisation
- bozukluk
- crankiness
- bozukluk
- modernness
- bozukluk
- flaw
- bozukluk
- wonkiness
- bozukluk
- defo
- bozukluk
- decompose
- bozukluk
- chicken-feed
- bozukluk
- bug
- bozukluk
- anomaly
- bozukluk
- rottenness
- bozukluk
- glitch
- bozukluk
- corrosion
- bozukluk
- (Konuşma Dili) chump change
- bozukluk
- dodginess
- bozukluk
- (Denizbilim) aberration
- bozukluk
- disorder
I've been treated for a psychiatric disorder.
-Bir psikiyatrik bozukluk için tedavi oldum.
Tom has been diagnosed with bipolar disorder.
-Tom'a bipolar bozukluk tanısı konuldu.
- bozukluk
- bumpiness
- bozukluk
- rubberize
- bozukluk
- breakdown
- bozukluk
- (Konuşma Dili) chickenfeed
- bozukluk
- disorderedness
- bozukluk
- devastation
- bozukluk
- decayedness
- bozukluk
- mess
- bozukluk
- putrescent
- bozukluk
- {i} upset
- doku bozukluğu
- (Tıp) lesion
- emilim bozukluğu
- (Gıda) malabsorbtion
- kimlik bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) identity disorder
- kimlik bozukluğu
- identity disorder
- matematik öğrenme bozukluğu
- (Tıp) dyscalculia
- moral bozukluğu
- despondancy
- moral bozukluğu
- dejection
- ritim bozukluğu
- arrhythmia
- sindirim bozukluğu
- digestive troubles
- solunum bozukluğu
- (Tıp) respiratory disease
- tepkisel bağlanma bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) reactive attachment disorder
- uyum bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) adjustment disorder
- bozukluk
- malfunction
- bozukluk
- fault
- bozukluk
- foulness
- ağır solunum bozukluğu
- acute respiratory disorder, severe respiratory disorder
- beden algı bozukluğu
- body dysmorphia
- beden algı bozukluğu
- dysmorphophobia
- beden algı bozukluğu
- dysmorphic syndrome
- beden algı bozukluğu
- body dysmorphic disorder
- iletişim bozukluğu
- miscommunication
- yeme bozukluğu
- Eating disorder
- ahlak bozukluğu
- moral corruption
- ahlâk bozukluğu
- depravity
- ahlâk bozukluğu
- ulcer
- ara bozukluğu
- rift
- asap bozukluğu
- nervous disorder
- asap bozukluğu
- a nervous upset
- ağız bozukluğu
- abusiveness
- bağırsak bozukluğu
- intestinal disorder
- beslenme bozukluğu
- (Tıp) alimentation disorder
- beslenme bozukluğu sonucu bozukluk
- dystrophy
- bilinç bozukluğu
- (Tıp) sensory loss
- birincil dikleşme bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) primary erectile dysfunction
- birincil düşünce bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) primary thought disorder
- birincil orgazm bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) primary orgasmic dysfunction
- bozukluk
- small change, change; breakdown; defect; disorder
- bozukluk
- unsoundness
- bozukluk
- rupture
- bozukluk
- small chance
- bozukluk
- putrescence
- bozukluk
- taint
- bozukluk
- hilliness
- bozukluk
- faultiness
- bozukluk
- chicken feed
- bozukluk
- being broken down
- bozukluk
- irregularity
- bozukluk
- specie
- davranış bozukluğu
- behavior disorder
- doku bozukluğu
- path. lesion
- fiziksel ve ruhsal gelişme bozukluğu
- cretinism
- fonksiyon bozukluğu
- dysfunction
- görme bozukluğu
- defect of vision
- irade bozukluğu
- (Tıp) invalidity of mind
- irade bozukluğu
- (Tıp) abulomania
- işlev bozukluğu
- malfunction
- kafa şekil bozukluğu ve zekâ geriliği hastalığı
- mongolism
- kasların koordinasyon bozukluğu
- ataxy
- kasların koordinasyon bozukluğu
- ataxia
- kişilik bozukluğu
- defect in character
- konuşma bozukluğu
- speech impairment
- konuşma bozukluğu
- lalopathy
- kronik işlev bozukluğu
- (Tıp) chronic disability
- kâlp kapakçığı bozukluğu
- valvular defect
- mercek bozukluğu
- (Askeri) lens distortion
- mide bozukluğu
- a stomach upset
- mide bozukluğu
- stomach upset
- mide bozukluğu
- indigestion
- moral bozukluğu
- deformity
- moral bozukluğu
- low ego
- moral bozukluğu
- despondency
- moral bozukluğu
- despond
- moral bozukluğu
- enervation
- moral bozukluğu
- dispiritedness
- okuma bozukluğu
- reading disorder
- ortam bozukluğu
- media failure
- ruhsal denge bozukluğu
- psychosis
- seslendirme bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) articulation disorder
- sinir bozukluğu
- nervous breakdown
- sinir bozukluğu
- nervous prostration
- sinir bozukluğu
- breakdown
- sinir bozukluğu
- hysteria
- sinir bozukluğu
- hysterics
- telaffuz bozukluğu
- articulation disorder
- telaffuz bozukluğu
- lalopathy
- temas algısı bozukluğu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tactile-perceptual disorder
- şekil bozukluğu
- malformation
- şekil bozukluğu
- deformity
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف bozukluğu في التركية التركية القاموس.
- anksiyete bozukluğu
- (Psikoloji, Ruhbilim) Anksiyete Bozuklukları (Anksiyete), her insan tarafından bazı durumlarda yaşanan bir duygudur.Türkçe de "kaygı,bunaltı,iç sıkıntısı,stres"gibi sözcüklerle anlatılmaya çalışılmıştır;fakat"korku,endişe bunalım"gibi duyguları da kapsamaktadır
- iki uçlu duygudurum bozukluğu
- (Tıp, İlaç) Bipolar bozukluk veya iki üçlü duygudurum bozukluğu, eskiden manik depresyon, manik atak veya manik depresif bozukluk olarak bilinen hastalıktır. Bipolar bozukluk, kişinin depresyon ve/veya mani, hipomani, ve/veya karışık durumlar geçirdiği duygudurum bozuklukları sınıfını tanımlayan tanısal kategoridir. Kişinin, depresif eğilimlerin yoğun yaşandığı dönemlerle, taşkınlık, coşkunluk olarak tanımlanabilecek mani dönemleri yaşadığı, bu bağlamda Bipolar Bozukluk ya da Manik Atak olarak tanımlanan bir rahatsızlıktır. DSM-İV adlı tanı ve istatistik kriteri ile teşhis konur
- somatizasyon bozukluğu
- (Tıp, İlaç) Somatizasyon stresin fiziksel belirtilere dönüştürülmesi olarak tanımlanır. Somatizasyon bozukluğu olarak tanımlanan hastalıkta da hastalarda tekrarlayan, yaygın bedensel ağrı ve yakınmalar mevcuttur ve bu ağrılar bedensel bir hastalıkla ilgili değildir. Gerçekte hastalarda kişisel ve toplumsal sıkıntıların beden dili ile ifade edilmesi söz konusudur
- Bozukluk
- illet
- Bozukluk
- sekte
- Bozukluk
- fesat
- beslenme bozukluğu
- Bazı organ ve dokularda veya organizmanın bütününde şekil veya çalışma düzensizliği meydana getiren, bir veya birkaç beslenme görevinin bozulması
- bozukluk
- Bozuk olma durumu
- bozukluk
- Ufaklık, bozuk para
- davranış bozukluğu
- İnsan davranışlarının ruhsal dengesizlik nedeniyle normal seyrinin dışına çıkması
- doku bozukluğu
- Yara, darbe, iltihap, ur gibi sebeplerle bir organda ortaya çıkan bozukluk, yıpranma, lezyon
- konuşma bozukluğu
- Bazı sesleri gereği gibi çıkaramamaktan ileri gelen söyleyiş, kötü telâffuz etme