تعريف boyutu في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Bilgisayar) size
- (Bilgisayar) size is
- boyut
- dimension
It's difficult to visualize four dimensions.
-Dört boyutluları hayal etmek zordur.
That adds a new dimension to our problem.
-O, sorunumuza yeni bir boyut kattı.
- Boyut
- size
Your book is double the size of mine.
-Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
-Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- boyut
- extent
Layla's letters revealed the extent of her racism.
-Leyla'nın mektupları onun ırkçılığının boyutlarını ortaya çıkardı.
It is important to recognize the extent of one's ignorance.
-Birinin cehaletinin boyutunu bilmek önemlidir.
- boyutu aynı yap
- (Bilgisayar) size to size
- boyutu geri al
- (Bilgisayar) undo size
- boyutu gizle
- (Bilgisayar) hide size
- boyutu göster
- (Bilgisayar) show size
- boyutu küçültülmüş
- skeletonised
- boyutu küçültülmüş
- skeletonized
- boyutu yeniden uygula
- (Bilgisayar) redo size
- boyut
- dimensions
An atom's dimensions are extremely small.
-Bir atomun boyutları son derece küçüktür.
It's difficult to visualize four dimensions.
-Dört boyutluları görselleştirmek zordur.
- belge boyutu
- (Bilgisayar) document size
- bellek boyutu
- (Bilgisayar) memory size
- birim boyutu
- (Bilgisayar) volume size
- boyut
- (Bilgisayar) width
Width is one of the basic dimensions.
-Genişlik temel boyutlardan biridir.
- boyut
- leaf length
- boyut
- magnitude
- boyut
- (Dilbilim) trait
- boyut
- (Bilgisayar) size to
- disk boyutu
- (Bilgisayar) disk size
- ekran boyutu
- (Bilgisayar) screen size
- elek boyutu
- (İnşaat) sieve size
- enfeksiyon boyutu eksik
- (Biyokimya) abscess
- etiket boyutu
- (Bilgisayar) label size
- film boyutu
- (Bilgisayar) movie size
- grup boyutu
- (Bilgisayar) group size
- görüntü boyutu
- (Bilgisayar) display size
- görüntü boyutu
- (Teknik,Televizyon) aspect ratio
- görüntü boyutu
- (Bilgisayar) imagesize
- ileti boyutu
- (Bilgisayar) message size
- indirme boyutu
- (Bilgisayar) download size
- kare boyutu
- (Bilgisayar) frame width
- metin boyutu
- (Bilgisayar) text size
- numune boyutu
- sample size
- ortam boyutu
- (Bilgisayar) media size
- paket boyutu
- (Bilgisayar) packet size
- pencere boyutu
- (Bilgisayar) window size
- proje boyutu
- (Bilgisayar,İnşaat) project size
- resim boyutu
- (Bilgisayar) picture size
- resim boyutu
- (Bilgisayar) image size
- sayfa boyutu
- (Bilgisayar) paper size
- sayfa boyutu
- (Bilgisayar) has paper size
- simge boyutu
- (Bilgisayar) icon size
- tablo boyutu
- (Bilgisayar) table size
- taslak boyutu
- (Bilgisayar) canvas size
- veri boyutu
- (Bilgisayar) data size
- zarf boyutu
- (Bilgisayar) envelope size
- boyut
- dimension; extent
- boyut
- format
- boyut
- dimension , size
- bölüm boyutu
- (Bilgisayar) partition size
- dosya boyutu
- file size
- en son sayfa boyutu
- (Bilgisayar) last page size
- girdi rx boyutu
- (Bilgisayar) inputrx size
- grafik boyutu
- (Bilgisayar) chart dimension
- görüntü boyutu
- picture ratio
- halka boyutu
- (Bilgisayar) doughnut size
- hizmet boyutu
- (Bilgisayar) service size
- ipin boyutu
- grist
- kafes boyutu
- lattice dimension
- kanal boyutu
- duct size
- kartvizitten büyükçe fotoğraf boyutu
- cabinet size
- kütük boyutu
- file size
- liste boyutu
- (Bilgisayar) list size
- nesne boyutu
- (Bilgisayar) object size
- pano boyutu
- (Bilgisayar) panel size
- tane boyutu dağılımı
- granulometry
- tane boyutu diyagramı
- grain-size diagram
- yaprak boyutu
- leaf size
- çerçeve boyutu
- (Bilgisayar) frame size
المصطلحات ذات الصلة
تعريف boyutu في التركية التركية القاموس.
- Boyut
- (Hukuk) BUUT
- Boyut
- (Hukuk) DİMANSİON
- boyut
- Nitelik, genişlik, kapsam: "Macarların kukla tiyatrosunu seyrederken de aynı inanılmaz boyutlara vardığını görmüştüm."- H. Taner
- boyut
- Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut
- boyut
- Fotoğraf makinelerinde, filmlerde ve fotoğraf kâğıtlarında büyüklüğün ölçüsünü ifade eden deyim
- boyut
- Nitelik, genişlik, kapsam
- boyut
- Durum
- boyut
- Bir cismin herhangi bir yöndeki uzanımı
- boyut
- Durum: "Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan."- N. Cumalı