Tom'un masasının üstündeki rafta bir bovling kupası vardı.
- There was a bowling trophy on the shelf above Tom's desk.
Yakında bir ara bovlinge gidelim.
- Let's go bowling together sometime soon.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Tom Mary'ye tereyağlı patlamış mısır kasesini uzattı.
- Tom handed the bowl of buttered popcorn to Mary.
Tom bir kase meyve taslağı çiziyor.
- Tom is sketching a bowl of fruit.
Tom kedisi için tasa süt döktü.
- Tom poured milk into a bowl for his cat.
Büyük bir çanakta tuz, kuru maya ve unu karıştırın.
- Mix the salt, dry yeast and flour in a big bowl.
Bir yüzme havuzu ve bir bovling pisti var.
- There's a swimming pool and a bowling alley.
Denver Broncos, Super Bowl 50'yi kazandı.
- The Denver Broncos have won the 50th Super Bowl.
Amerikan futbolu şampiyonluğunu kim kazandı?
- Who won the Super Bowl?
You can’t have any more soup - you’ve had three bowls already.