Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bough; affiliate; limb

listen to the pronunciation of bough; affiliate; limb
الإنجليزية - التركية

تعريف bough; affiliate; limb في الإنجليزية التركية القاموس.

branch
dal

Tom elma ağacından bazı dallar kesti. - Tom cut some branches off the apple tree.

O, meşe ağacından bazı dallar kesti. - He cut some branches off the oak tree.

branch
şube

Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır. - Our branches extend all over the country.

O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü? - Where did he ever come up with the notion of opening a branch?

branch
(isim) dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf; branş; dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
branch
dallandırmak
branch
dağılmak
branch
dallara ayrılmak
branch
şube müdürlüğü

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
bölünmek
branch
bölümlere ayrılmak
branch
(ağaç) dallanmak
branch
{f} dallan
branch
ağaç dalı

Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur. - A robin sits on a tree branch.

Tom başını bir ağaç dalına çarptı. - Tom banged his head on a tree branch.

branch
dal,v.dallandır: n.dal
branch
{i} (nehre ait) kol
branch
{i} soy ağacındaki yer
branch
konu dışına çıkmak
branch
{i} çay
branch
{i} göbek
branch
{f} yayılmak
branch
elişi ile süslemek
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} branch