bothered to

listen to the pronunciation of bothered to
الإنجليزية - التركية
zahmet
bothered
rahatsız olmuş
bothered
canı sıkkın

Tom'un bunun tarafından canı sıkkın. - Tom is bothered by that.

Hiç canı sıkkın görünmüyordu. - She didn't seem bothered at all.

bothered
{f} rahatsız et

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I'm sorry to have bothered you.

İnsanlar beni o kadar çok rahatsız etti ki, işimi bitiremedim. - People bothered me so much that I couldn't finish my work.

bothered
sıkılış
bothered to
المفضلات