Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
- Both of them went to the window to look outside.
Onların her ikisi de sevimli
- Both of them are very cute.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Onların her ikiside evli değil.
- They are both unmarried.
Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
- Both of my parents were brought up in the country.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
- Both of them went to the window to look outside.
Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
- Both of my parents were brought up in the country.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.
- Tom and his wife both have to work to make ends meet.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
- Both of them went to the window to look outside.
Onların her ikisi de sevimli
- Both of them are very cute.
Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
- Both of my parents were brought up in the country.
Kardeşlerin ikisi de öldü.
- Both of the brothers are dead.
Sadece siz değil aynı zamanda ben de suçlanmalıyım.
- We are both to blame.
Tom ve Mary her ikisi de aynı zamanda konuşuyordu.
- Tom and Mary were both talking at the same time.
Sanırım her ikimiz de gerçekten o kadar iyi Fransızca konuşmuyoruz.
- I guess both of us don't really speak French all that well.
Her ikimiz de Tampa'lıyız.
- Both of us are from Tampa.
look like both of you.
Both you and I are students.
... The question is this. Do you believe ' both of you ' but you have the first two minutes ...
... Anand, why don't you start music on both of them. ...