الإنجليزية - التركية
تعريف boredom في الإنجليزية التركية القاموس.
- can sıkıntısı
Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı.
-Boredom is his worst enemy.
Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
-Boredom is one of the most luxurious things.
- {i} sıkıntı
Otistik çocuklar can sıkıntısının ne olduğunu bilmezler.
-Autistic children don't know what boredom is.
Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı.
-Boredom is his worst enemy.
- can sıkıntı
Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı.
-Boredom is his worst enemy.
Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
-Boredom is one of the most luxurious things.
- gına
- afakan
- bun
- {i} bıkkınlık
- ilinti
- acedia
- halsizlik
- die of boredom
- sıkıntıdan patlamak
- out of boredom
- can sıkıntısından
- acedia
- kaygısızlık
- acedia
- apati
- be consumed with boredom
- can sıkıntısından patlamak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف boredom في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- the state of being bored
- The realm of bores; bores, collectively
- the feeling of being bored by something tedious
- Boredom is the state of being bored. He had given up attending lectures out of sheer boredom They often find they begin to chat to relieve the boredom of the flight. the feeling you have when you are bored, or the quality of being boring
- The state of being bored, or pestered; a state of ennui
- {i} weariness, tedium, ennui
- acedia
boredom
الواصلة
bore·domالتركية النطق
bôrdımالمترادفات
apathy, detachment, disgust, distaste, doldrums, dullness, ennui, fatigue, flatness, incuriosity, indifference, irksomeness, jadedness, lack of interest, lassitudeالنطق
/ˈbôrdəm/ /ˈbɔːrdəm/
Resimler
السابق
المفضلات