Tom bir kitapevinde çalışıyor.
- Tom works at a bookstore.
Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var.
- He has a bookstore in the center of the city.
Tom artık Amazonla rekabet edemeyeceğini söylediği için kitabevini kapattı.
- Tom closed his bookstore because he said that he couldn't compete with Amazon anymore.
İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük.
- The bookstore across from the station is very large.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Bu bölgede çok az kitapçı var.
- There are few bookstores in this area.
Kullanılmış kitap evine nasıl gidebilirim?
- How do I get to the used bookstore?
Dün gece eve gitmeden önce bir sahafın önünde durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı buldum.
- Last night I stopped in front of a used bookstore, before I got home, and found a book that I'd been looking for for a long time.
Geçen gün okuldan eve giderken bir sahafta durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı tesadüfen buldum.
- The other day I stopped at a secondhand bookstore on my way home from school and happened to find a book I had been looking for for a long time.