The government should finance education more abundantly.
- Hükümet eğitimi daha bol miktarda finanse etmeli.
You have plenty of time to catch the train.
- Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
- Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
There are plenty of fresh eggs on the table.
- Masada bol miktarda taze yumurta var.
You have plenty of time to catch the train.
- Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.