He had plenty of money for his trip. - Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
He had plenty of money for his trip.
Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
You have plenty of time to catch the train. - Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
You have plenty of time to catch the train.
Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.