The only place Tom hadn't looked was in the basement.
- Tom'un bakmadığı tek yer bodrumdaydı.
The laundry room is in the basement.
- Çamaşırhane bodrumdadır.
Go down into the cellar and get us a couple of bottles of wine.
- Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir.
They hid in the cellar.
- Bodrumda saklandılar.
There's a pool table in Tom's basement.
- Tom'un bodrum katında bir bilardo masası var.
There's a laundromat in the basement of our apartment building.
- Bizim apartmanın bodrum katında bir çamaşırhane var.
There's a pool table in Tom's basement.
- Tom'un bodrum katında bir bilardo masası var.
Tom doesn't live in the basement.
- Tom bodrum katında yaşamıyor.