O günlerde, dama oynamayı severdim.
- Back in those days, I loved to play checkers.
Bütün öğleden sonra Tom'la dama oynadım.
- I played checkers with Tom all afternoon.
Satranç oynamayı biliyor musun?
- Do you know how to play chess?
Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- I will teach you to play chess.
Hızlı bir dama oyunu için vaktiniz var mı?
- Do you have time for a quick game of checkers?
Dama oyunu oynuyorlardı.
- They were playing a game of checkers.