It would be a sin to waste it.
- Onu boşa harcamak bir günah olacaktı.
It's illegal to waste water here.
- Burada suyu boşa harcamak yasal değildir.
You'd better not be wasting our time.
- Zamanımızı boşa harcamasan iyi olur.
I'm glad to see you haven't been wasting your time.
- Zamanını boşa harcamadığını gördüğüme memnun oldum.
You must be careful not to waste time.
- Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.
Let's hurry so as not to waste time.
- Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.