It would be a sin to waste it.
- Onu boşa harcamak bir günah olacaktı.
I didn't want to waste my time.
- Zamanımı boşa harcamak istemedim.
I'm glad to see you haven't been wasting your time.
- Zamanını boşa harcamadığını gördüğüme memnun oldum.
Please stop wasting our time.
- Lütfen zamanımızı boşa harcamaktan vazgeç.
Let's hurry so as not to waste time.
- Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.
Don't waste your time and money.
- Zamanını ve paranı boşa harcama.