You can do it at your leisure.
- Onu boş zamanınızda yapabilirsiniz.
The busiest people have the most leisure.
- En meşgul insanlar en fazla boş zamana sahiptirler.
What do you do in your spare time?
- Boş zamanında ne yaparsın?
Father would often read detective stories in his spare time.
- Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur.
What does Tom do in his free time?
- Tom boş zamanında ne yapar?
Tom doesn't have much free time.
- Tom'un çok fazla boş zamanı yok.
I go hunting in my leisure time.
- Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.
She doesn't seem to know what to do with her leisure time.
- O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.