bluing.

listen to the pronunciation of bluing.
الإنجليزية - التركية

تعريف bluing. في الإنجليزية التركية القاموس.

blue
mavi

İlk mavi kotlar1853'te piyasaya çıktı. - In 1853, the first blue jeans came out.

Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu. - A white cloud is floating in the blue summer sky.

blue
(Argo) münakaşa
bluing
(Avcılık) meneviş
bluing
çivit
bluing
(Mühendislik) menevişleme
blue
mavi üniformalı kimse
blue
{s} müstehcen
blue
{f} çarçur etmek
blue
{f} maviye boyamak

Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor. - Mary wants to paint her car bright blue.

Evimi maviye boyamak istemiyorum. - I don't really want to paint my house blue.

blue
mavileştirmek
blue
{s} mavi, mavi renkli
blue
(Tıp) Mavi boya

Tom beyaz halı üzerine mavi boya kutusunu döktü. - Tom spilled the can of blue paint on the white carpet.

Mavi boyayı sarı boyayla karıştır. - Blend the blue paint with the yellow paint.

blue
tutucu
blue
{f} har vurup harman savurmak
blue
sembolü mavi olan bir zümrenin üyesi
blue
{s} k.dili. efkârlı
blue
{s} keyifsiz

Bugün biraz keyifsiz hissediyorum. - I'm feeling a little blue today.

Pazartesi günleri her zaman keyifsizim. - I always feel blue on Mondays.

blue
{i} muhafazakâr partili
blue
(Tekstil) 1. mavi 2. çivitlemek
blue
{i} mavi, mavi renk
blue
blac
bluing
(Askeri) MENEVİŞ: Koruyucu bir tabaka temini için, cilalanmış çeliğin küherçile veya odun külü ile birlikte hararete gösterilmesi suretiyle, çelik üzerinde mavi bir oksit tabakasının meydana getirilmesi. Buna "phosphate finish" de denir
bluing.
المفضلات