Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu.
- A white cloud is floating in the blue summer sky.
Gök bugün mavi, bulutsuz.
- The sky today is blue, without a cloud.
Bütün gün hüzünlü hissediyordum.
- I was feeling blue all day.
Gökyüzü mavidir, deniz de mavidir. Gökyüzü ve deniz mavidir.
- The sky is blue, the sea is also blue. The sky and the sea are blue.
Mavi balina en büyük deniz memelisi olup, dünyadaki de en büyük memelidir.
- The blue whale is the largest marine mammal, and the largest mammal on earth.
Evimi maviye boyamak istemiyorum.
- I don't really want to paint my house blue.
Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.
- Mary wants to paint her car bright blue.
Biraz mavi boyaya ihtiyacım var.
- I need some blue paint.
Tom beyaz halı üzerine mavi boya kutusunu döktü.
- Tom spilled the can of blue paint on the white carpet.
Bugün biraz keyifsiz hissediyorum.
- I'm feeling a little blue today.
Pazartesi günleri her zaman keyifsizim.
- I always feel blue on Mondays.
O, soğuktan morarmıştı.
- He was blue from the cold.
Onun elleri soğuktan morarmıştı.
- His hands were blue with cold.
The boys in blue marched to the pipers.
His request for leave came out of the blue.
Congress turned blue in the mid-term elections.