bloke edilmiş

listen to the pronunciation of bloke edilmiş
التركية - الإنجليزية
blocked
earmarked
bloke edilmiş kayıtlar
(Elektrik, Elektronik) blocked records
bloke edilmiş mevduat hesabı
(Kanun) barred deposit
bloke edilmiş paralar
(Ticaret) blocked currency
bloke et
blocked

Tom blocked Mary's punch, then slapped her with his right hand. - Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.

Tom blocked Mary's way and wouldn't let her enter the room. - Tom Mary'nin yolunu bloke etti ve onun odasına girmesine izin vermedi.

bloke edilmiş
المفضلات