Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.
- To different minds, the same world is a hell, and a heaven.
Öldü ve ruhu cehenneme gitti.
- He died and his soul went to hell.
İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.
- The firemen quickly extinguished the blaze.
Yangında yirmi kişi can verdi.
- Twenty people perished in the blaze.
Tom'un öfkesi aniden alevlendi.
- Tom's anger blazed out suddenly.
Güneş vahşi bir renk aleviyle batıyor.
- The sun goes down in a wild blaze of color.
Allah kahretsin, onların derdi ne?
- God damn it, what the hell is wrong with them?
Allah kahretsin, senin derdin ne?
- God damn it, what the hell is wrong with you?
Oh merhaba. Bugün hava gerçekten çok sıcak!
- Oh, hello. It's quite hot today really!
It gets blazes hot here in the summer.
Where the blazes were you?.
Darwin blazed a path for the rest of us.
He is blazing right now.
The palomino had a white blaze on its face..