الإنجليزية - التركية
تعريف blackmail blackmailer 黑函æ嚇 في الإنجليزية التركية القاموس.
- blackmail
- şantaj yapmak
Leyla, Sami'ye şantaj yapmakla suçlandı.
-Layla was charged of blackmailing Sami.
- blackmail
- {i} şantaj
Tom Mary tarafından şantaj ediliyor.
-Tom is being blackmailed by Mary.
O ona şantaj yapıyor.
-She is blackmailing him.
- blackmail
- {f} para sızdırmak
- blackmail
- tehditle birinden para koparma
- blackmail
- karabaskı
- blackmail
- {f} şantaj yap
Ona onun tarafından şantaj yapılıyor.
-She is being blackmailed by him.
O ona şantaj yapıyor.
-She is blackmailing him.
- blackmail
- {i} şantajla koparılan para
- blackmail
- blackmailerşantajcı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف blackmail blackmailer 黑函æ嚇 في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- blackmail
blackmail blackmailer 黑函æ嚇
الواصلة
black·mail black·mail·er 黑函æ嚇Resimler
السابق
المفضلات