تعريف bitkiler في التركية الإنجليزية القاموس.
- vegetation
- (İnşaat) greenery
- flora
- herbals
- plants
If you don't water the plants, they will wither.
-Bitkileri sulamazsan , solarlar.
I think it's unlikely that plants feel pain.
-Bitkilerin acı hissetmesinin olası olmadığını düşünüyorum.
- bitkiler alemi
- plant kingdom
- bitkiler dünyası
- (Botanik, Bitkibilim) plantae
- bitkiler alemi
- vegetable world
- bitkiler alemi
- vegetable kingdom
- bitkiler birliği
- biotic association
- bitki
- {i} vegetable
Several plants are commonly considered culinary vegetables despite being botanical fruits.
-Birçok bitkiler botanik meyve olmasına rağmen yaygın olarak mutfak sebzesi olarak kabul edilirler.
- bitki
- (Biyokimya) phyto-
- bitki
- bearer
- bitki
- (Denizbilim) phyto
- tıbbi bitkiler
- medicinal plants
- yumru bitkiler
- (Tarım) tuber crops
- zehirli bitkiler
- (Kimya) poisonous plants
- zehirli bitkiler
- (Tıp) toxic plants
- bitki
- herb
Tom likes herbal tea.
-Tom bitkisel çayı sever.
This herbal ointment relieves pain and promotes healing.
-Bu bitkisel merhem ağrıyı hafifletir ve iyileşmesini destekler.
- bitki
- (Hukuk) plant
If it were not for plants, we wouldn't be able to live.
-Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık.
Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
-Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
- şifalı bitkiler
- (Botanik, Bitkibilim) Officinal plants
- bitki
- plant nebat
- bitki
- herb; wort
- bitki
- {i} wort
- gösterici bitkiler
- indicator plants
- indikatör bitkiler
- indicator plants
- soğanlı bitkiler
- bulbous plants
- sucul bitkiler
- aquatic plants
- yerli bitkiler
- (Tarım) indigenous plants
- çiçekli bitkiler
- flowering plants
- çiçeksiz bitkiler
- non-flowering plants
- şifalı bitkiler kitabı
- herbal
- şifalı bitkiler satan kimse
- herbalist
المصطلحات ذات الصلة
تعريف bitkiler في التركية التركية القاموس.
- nebatat
- Bitki
- vital
- Bitki
- (Hukuk) NEBAT
- anahtar bitkiler
- Mera üzerinde çok bulunan ve bunların doğru bir şekilde otlatılmaları ile tüm meranın doğru bir şekilde otlanmış olacağı kabul edilen bitki türleri
- aşağı bitkiler
- Su yosunları, mantarlar ve kara yosunları gibi su dışında fazla boy atmayan damarsız bitkiler
- bitki
- Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç gibi canlıların genel adı, nebat
- tallı bitkiler
- Kök, gövde, yaprak gibi ana organlardan yoksun bulunan ve çoğu asalak veya çürükçül yaşayan ilkel bitkiler topluluğu
- tohumlu bitkiler
- Bitkiler dünyasının büyük bir şubesi, çiçekli bitkiler
- çiçekli bitkiler
- Tohumlu bitkiler
- çiçeksiz bitkiler
- Mantarlar ve eğrelti otları gibi, üreme organları gizli olan bitkiler sınıfı