bitimsiz

listen to the pronunciation of bitimsiz
التركية - الإنجليزية
infinite
infinite, limitless
limitless
bitim
epilogue
bitim
conclusion
bitim
end

As soon as the game ended, we became overjoyed. - Oyunun bitimiyle birlikte müthiş bir sevince büründük.

They left before the end of the performance. - Onlar performansın bitiminden önce ayrıldılar.

bitim
termination
bitim
close
bitim
expiry
bitim
ending, end
bitim
ending, end, conclusion, close
التركية - التركية
Sonu olmayan, sınırlandırılıp belirlenmeyen, namütenahi
bitim
Son, nihayet, münteha
bitim
Bitme işi
bitim
Bitmek işi
bitimsiz
المفضلات