They usually go to school by bicycle.
- Okula genellikle bisikletle giderler.
I'll travel across Europe by bicycle this summer.
- Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
I fixed the bike yesterday.
- Dün bisikleti tamir ettim.
You stole my bike, and now I'm going to break your face.
- Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
Sometimes I walk home from work and sometimes I cycle, because I live close to where I work.
- Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.
I plan to cycle around Shikoku next year.
- Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
Bicycles are tools for urban sustainability.
- Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
A unicycle has only one wheel.
- Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır.
A unicycle has one wheel.
- Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.