bisikletçi

listen to the pronunciation of bisikletçi
التركية - الإنجليزية
rider
bicycler
bicycle dealer; bicycle repairer; bicyclist, cyclist
wheelsman
wheelman
bicyclist

Tom drove the injured bicyclist to the hospital. - Tom yaralı bisikletçiyi hastaneye götürdü.

cyclist

Tom is an avid cyclist. - Tom, hevesli bir bisikletçidir.

This cyclist uses EPO. - Bu bisikletçi EPO kullanıyor.

bicycle dealer
bicycle repairer
bisikletçiler
cyclists

Professional cyclists usually ride in pelotons. - Profesyonel bisikletçiler genellikle ana grupta bisiklet kullanırlar.

The cyclists are wearing cyclist shorts made of spandex. - Bisikletçiler, spandexten yapılmış bisikletçi şortları giyiyorlar.

التركية - التركية
Bisikletle spor yapan kimse, çifttekerci
çifttekerci