By investing wisely, she accumulated a fortune.
- O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
He accumulated his fortune by hard work.
- Servetini çok çalışarak biriktirdi.
Tom usually lets dirty dishes pile up for a week, then he washes them.
- Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.
A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.
- Bir cimri tedbirli olduğu için değil fakat açgözlü olduğu için para biriktirir.
When you put money in the bank, you deposit it.
- Bankaya para yatırdığında, onu biriktirirsin.
Do you still collect stamps?
- Hâlâ pul biriktirir misin?
Did you collect them all?
- Onların hepsini biriktirdin mi?
By investing wisely, she accumulated a fortune.
- O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
He accumulated his fortune by hard work.
- Servetini çok çalışarak biriktirdi.