Onlardan birini seçebilirsin.
- You may choose one of them.
Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
- Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
Sen onlardan birisin, değil mi?
- You're one of them, aren't you?
Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır,Dünya onlardan biridir.
- There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.