Onlardan birini seçebilirsin.
- You can choose one of them.
Onlardan biri bir casus.
- One of them is a spy.
Onlardan birisi gitmek zorunda kalacak.
- One of them will have to go.
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
- Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
İlimizde birçok yetenekli insan var, ama Tom bunlardan biri değildir.
- There are many talented people in our city, but Tom isn't one of them.
Onlardan biri bir casus.
- One of them is a spy.