bireylerle

listen to the pronunciation of bireylerle
التركية - الإنجليزية
bleeders
plural of bleeder
birey
individual

The prouder the individual, the harsher the punishment. - Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.

Each human being is an individual. - Her insan bir bireydir.

birey
{i} person

AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it. - Yalnızca her birey ona karşı harekete geçmeye karar verirse, AIDS durdurulabilir.

Accept a person's love. - Bir bireyin sevgisini kabul et.

birey
individual fert
birey
individuum
birey
individuals

Society has a great influence on individuals. - Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.

Society is composed of individuals. - Toplum, bireylerden oluşur.

birey
(an) individual
التركية - التركية

تعريف bireylerle في التركية التركية القاموس.

birey
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
BİREY
(Hukuk) Fert, şahıs, kişi
birey
Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
Birey
fert
birey
İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
birey
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
birey
Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri
birey
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert
bireylerle
المفضلات